Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

30 Ocak 2014 Perşembe

Sorunun Temeli...














SOSYALİST toplum kesinlikle demokratiktir. Halkın ihtiyaçlarının yerine getirilmesi ve özlemlerinin gerçekleştirilmesi temeline dayanır. Tüm belirleyici konularla ilgili alınacak kararlarda en önemli rolü oynayan halkın ta kendisidir...
Ernesto Che Guevara





Sorunun Temeli...

28 KASIM 2013 tarihinde 35LİK’te yayınladığımız “Hırsızların asıl çalmak istediği, Vatan ve Cumhuriyet…” başlıklı yazımızda, Balyoz Davası tutuklularından, Kurmay Albay Utku Arslan’ın gönderdiği mektuba yer vermiştik... 
(http://vecdialtay.blogspot.com.tr/2013/11/hrszlarn-asl-calmak-istedigi-vatan-ve.html)
Bu dava ile ilgili olarak 43 subayın önceki gün yayınladığı bilgi açıklamasında imzası bulunan Kurmay Albay Utku Arslan’dan yeni bir mektup geldi...
Önce, TÜBİTAK’ın geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve bu davanın seyrini değiştirecek olan  raporu, ardından Mamak’ta tutuklu bulunan 43 subayın “Yüce Türk Milleti’ne” başlıklı bilgilendirme açıklaması ve en son olarak da, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen Balyoz Davası'nın yeniden yargılaması talebini geri çeviren kararını kaldırması, gözlerin bu davaya yeniden çevrilmesine neden oldu...
Bir gazeteci olarak şunu belirtmek isterim: TÜBİTAK’ın raporu ile bu dava zaten düşmüştür. Bu davada adı geçenler, raporun açıklandığı tarihten günümüze kadar hala boşu boşuna hapiste yatmaktadırlar. 
Adaletin, hukukun tartışıldığı ve sorgulandığı ülkemizde, vicdan sahibi savcı ve hakimlerin bulunduğuna inanıyoruz ve tüm sanıkların hemen ve ivedi olarak tahliyelerini bekliyoruz.
Bu insanları, babalarından, annelerinden, eşlerinden, çocuklarından, kardeşlerinden bu kadar ayrı bırakan zihniyeti ve anlayışı da kınıyorum…
İşte Utku Arslan’ın, eşi Işılay Arslan ve kardeşi Aykut Arslan kanalıyla 35LİK'e gönderdiği o mektup. 

Bir gün hocanın evinin bahçesinde panik halinde bir şeyler aradığını gören cemaat merakla sorar;
- Hayırdır hocam yana döne ne arıyorsun böyle?” Hoca cevap vermiş:
- Anahtarımı kaybettim, onu arıyorum.” Cemaa;,
- Biz de yardım edelim daha çabuk buluruz” demiş ve birlikte anahtarı aramaya başlamışlar. Ancak bahçenin altını üstüne getirmelerine rağmen anahtarı bulamamışlar.
Cemaat,;
- Hocam, burada kaybettiğinden emin misin?” deyince  Hoca’nın cevabı gecikmez:  
- Tasalanmayın a komşular. Ben anahtarı bodrumda kaybettim. Orası karanlık, inmeye korkuyorum. O yüzden burada arıyorum.” demiş.
Kıssadan hisse; sorunun temeline inmeye korkarsanız, çözümü başka yerlerde ararsanız, boşuna uğraşırsınız.
Eğer bir sorunu çözmek istiyorsanız yapmanız gereken sorunun temelini bulmak ve kaynağında çözmektir. Asıl sorun yerine başka şeylerle uğraşırsanız, sorun gitgide büyür ve sonuçta sizin çözemeyeceğiniz bir boyuta ulaşır.
Türkiye aynı hatayı defalarca yaptı. Halen de yapmaya devam ediyor. Maalesef bizim yöneticilerimiz hep bataklık ile uğraşmak yerine sivrisineklerle uğraşmayı tercih ettiler.
Terör sorununun temeline inip kaynağı ile uğraşmaktansa teröristlerle uğraştılar. Terörizmin sebebi nedir, asıl sorun nerededir, hiç kimse merak bile etmedi. Sadece teröristler öldürüldü. Ama bataklık yani terörizm yerinde durduğu için öldürülenlerin yerine daha fazla terörist üretmeye devam etti.
Aynı hata Fethullah Gülen Cemaati konusunda da yapılıyor. Yıllarca askeri okullardaki genç subay adaylarından Işık Evlerine gittikleri tespit edilebilenler Silahlı Kuvvetlerden atıldılar. Ama hiç kimse Işık Evlerinin sahipleri veya yöneticileri konusunda hiçbir şey yapmadı. Hatta siyasiler bu okulların sahibi olan kişiyle kol kola resimler çektirip onun desteğini almaya çalıştılar.
Yazının başındaki fıkradaki hocanın yaptığını yapmayıp, bugün cemaatin Yargıda, Medyada, Silahlı Kuvvetlerde, Emniyet teşkilatında bu seviyeye ulaşmasının temel sebebini araştırırsak, Türkiye olarak temel sebebimizin “AHLAK” olduğunu göreceğiz.
Son otuz yıldır hemen hemen tüm siyasi partiler menfaatleri uğruna Cemaatin tüm yaptıklarına göz yumdular, birçok iş adamı maddi menfaatleri uğruna Cemaati destekledi ve sonunda ahlak kuralları hiçe sayılıp menfaatler öne çıkınca bugüne gelinmesi kaçınılmaz oldu.
Bence yaşadığımız bütün dertlerimizin temelinde yatan sebep ülkemizde ahlak anlayışının her geçen gün daha kötüye gitmesidir.
Yandaki resim Akşam Gazetesi’nin 12 Aralık 1942 tarihli sayısının ana sayfasına aittir. Bu sayıdaki bir karikatür Balyoz davasının özünü oluşturmaktadır.
“Yeni Milli Mücadelemiz” konulu karikatürde Ahlak ve Menfaat arasında bir kavga vardır ve ahlak, menfaate karşı galip gelmektedir.
Fakat aradan 70 yıl geçtikten sonra durum tam tersine dönmüş ve bugün geldiğimiz durum itibarıyla menfaat ahlakı nakavt etmek üzeredir.
Bugün, ahlaklı insanlar ile şahsi menfaatlerini başta toplum olmak üzere her şeyin üstünde tutan, bu menfaatler uğruna din dâhil her şeyi kullanmaktan, yalan söylemekten, iftira atmaktan çekinmeyen, bir yerlere gelebilmek için başkalarını karalamaktan çekinmeyen insanlar arasında pek de adil olmayan bir mücadele devam etmektedir.
Balyoz davasında yapılan haksızlıklar, hukuksuzluklar, sahte deliller, yanlış bilirkişi raporları, gerçekler ile hiç alakası olmayan polis tutanakları, imzasız ihbar mailleri hepsi bu temel soruna dayanmaktadır.
Ama gelinen noktada eğer ahlak sahibi insanlar toparlanmazlar ise çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakma ihtimalimiz her geçen gün azalıyor.      
Bugün yaşadığımız ve gelecekte muhtemelen yaşayacağımız bütün sorunların temelinde bence ahlak anlayışı yatmaktadır.
Türkiye için önümüzdeki yıllar, ahlaklı insanlar ile ahlaksız insanlar arasındaki mücadele ile geçmelidir. 
Herkes safını ona göre seçmelidir.
TÜRKİYE ANAHTARI NEREDE KAYBETTİYSE ORADA ARAMALIDIR…





* HABERE göre, Erdoğan’ın Urla’daki villalarına ulaşmak için, özel yol yapılmış… Eeee… Yolunu bulan, yolu da yapacak tabi…

* AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı 1000 Ali Yıldırım’a bir soru:  Mustafa Şahin, İlhami Yıldırım ve Bünyamin Yıldırım akrabanız mı ve bunların ikametgahını Seferihisar Sığacık Mahallesi Akkum Caddesi No: 4’e taşıdınız mı? Yanıt verirseniz memnun oluruz…
                                                                                                                                
* ÖNCEKİ gece birileri, faiz artışları nedeniyle yine fena halde köşeyi döndü… O zaman biz de şöyle diyelim: Faizciyim, Faizcisin, Faizci… Faizciyiz, Faizcisiniz ve sizi gidi Faizciler sizi…

* VATANDAŞIN kanını emen bankalar, oldu kankalar…

* BAZI gazeteciler ve haber siteleri CHP’nin daha belli olmayan belediye başkan adaylarını açıklıyor… Hatta adını vermeden, “… kişiden aldığım bilgiler” diye yazıyor… E ben de boş durur muyum? Hemen  bir araştırma yapayım dedim. CHP’nin kedisi Şero’dan aldığım bilgilere göre, daha belli olmayan adaylar, 9 şubat tarihinde açıklanacak…            

* BENCE, bu faizlerin yükseltilmesi, hükümete karşı bir darbe girişimi olabilir… Merkez Bankası Başkanı başta olmak üzere, bazı çalışanlar, başka şubelere gönderilebilir…

* DİN anlayışına göre, Müslüman, Müslüman’ın ayıbını örter derler her ne kadar etik olmasa da… Ama günümüzde farklılaştı. Özellikle paralel devlet ortaya çıkınca, artık Müslüman Müslüman’ın rezilliklerini, pisliklerini ortaya çıkartıyor… Her ne kadar Müslümanlıkları sorgulanıp tartışılsa da…

* BAY Jöle, TRT’de yaptığı program karşılığı, ayda 10 bin TL alıyormuş… Bülent Arınç da, “Program çok izleniyor” demiş… Yorum yok… Sadece bilginiz olsun istedim…

* ELİN Cumhurbaşkanı Türk sanatçısına Sanat ve Edebiyat Nişan’ı veriyor, bizimkiler de sanatın ve sanatçının içine tükürüyor, heykellerini yıkıyor, parçalıyor…

* BAŞBAKAN, Fetullah Gülen’e fena halde yüklenmiş ve çok ağır ifadeler kullanmış… Ne söylersen söyle… Ne anlatırsan anlat, umurumuzda bile değil… Boşuna gündem değiştirmeye çalışma… Gündem belli: Her yer yolsuzluk, her yer rüşvet…

* KUZU Burhan şöyle demiş: "Sol iktidara az geldiği için az hırsızlık yapıyor..." Biz de şöyle değiştirelim: Sağ iktidara çok geldiği için çok hırsızlık yapıyor… Sahi ya… Bu arada AKP’de sağ partiydi değil mi?

* PEŞ peşe tahliye haberleri geliyor. Elbette ki çok seviniyoruz ama, bunlar seçim yatırımı olmasın? 

* POYRAZKÖY Davası’nda tutuklu sanık kalmadı ve hepsi de tahliye edildi… Gerçekler tek tek ortaya çıkıyor, çıkmaya da devam edecek…

* BUNLAR çok fena halde köşeye sıkıştı… Bazı gerekçeler üreterek seçimleri erteletmesinler…

* İ.Melih, seçimlere 15 gün kala bazı suikastler olacağını söylemiş ve oğluna mektuplar bırakmış… Bu numarayı daha önce de yapmıştı… O nedenle kendisini hiç ciddiye almayın… Buradan sesleniyorum: Sen o mektupları oğluna bırakacağına, git savcılara teslim et… Etmeyeceksen, biz de Başbakan gibi seslenelim: “Neredesiniz eyyyy savcılar…”

* PARALEL Devlet iddiaları ortaya çıkmadan önce, Başbakan’ı koşulsuz savunan Kanaltürk Ankara Temsilcisi şimdi de, Başbakan’ın her sözüne inanmak zorunda olmadığını söylüyor…Yazıklar olsun sen ve senin gibilere…  Meslektaş olarak senden utanç duyuyorum…

* ÖKÜZ öldü ortaklık bitti ya… İçişleri Bakanı Gülen’e yüklenmiş ve “Sen kimsin?” demiş… Oh ne ala ne ala…









AKP'nin İzmir Belediye Başkan Adaylarının,
biri eksik tamamı...
Konak'ın kadın adayı fotoğrafta yok...
Neden acaba?









* 35'LİĞİ takip eden, başta Türkiye olmak üzere; Amerika, Almanya, Avusturya, Avustralya, Arnavutluk, Azerbaycan, Arjantin, Belçika, Belarus, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Bosna Hersek, Cezayir, Çin, Danimarka, Ekvador, Fransa, Finlandiya, Güney Afrika, Güney Kore, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Hollanda, Hırvatistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsviçre, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada, Katar, Kazakistan, Kenya, Kosta Rika, Kuveyt, Makedonya, Malta, Malezya, Libya, Litvanya, Nijerya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Portekiz, Polonya, Rusya, Senegal, Sırbistan, Singapur, Suudi Arabistan, Tayland, Ukrayna, Venezuela, Vietnam ve Yunanistan'da yaşayan ve de yazılarıyla katkı koyan, önerilerini paylaşan tüm dostlarımıza teşekkür ederiz…

Not : Bu veriler, Blogspot'un kontrol panelinden aktarılmıştır...



Yorum, istek ve önerilerinizi yazabilir, 
paylaşabilirsiniz...
Eğer yorumunuzu yazdığınız halde
gönderemiyorsanız veya teknik arıza çıkıyorsa,
lütfen, altay@vecdialtay.net mail adresine
mail gönderiniz...




altay@vecdialtay.net








BU SİTE, BASIN ETİK YASASINA, ÇOCUK, KADIN, İNSAN VE 
HAYVAN HAKLARINA UYMAYI TAAHHÜT EDER...

BU SİTEDE YAYINLANAN YAZILARI PAYLAŞABİLİR, 
ALINTI YAPABİLİR VE KULLANABİLİRSİNİZ...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder